11.10.10

kaçıp gitmek en mantıklısı


Boş konuşan insanlara katlanma kapasitem iyice azaldı.
Ofis arkadaşım karşımda oturmuş, uçak konulu bir film anlatıyor. Anlattığı şey bir kaydırak bir ninenin ne kadar ilgisini çekerse o kadar ilgimi çekiyor. Her konuştuğu saniye hayatın ne kadar kısa olduğu aklıma geliyor. Onun konuşmasını dinleyeceğime, -işimle uğraşmayı geçtim- cüzdanımı düzenleyebilirim mesela. Hayır üstüne üstlük bütün filmi anlatıyor. Yani Allahtan hiç ilgimi çekmeyen bir film yoksa kendisine suikast düzenlemek zorunda kalabilirim.
Evet başka filme geçti, “Romantik Komedi”yi anlatmaya başladı.
Tamam anlatmak isteyebilir bir şey demiyorum, dünya üzerinde bu tür bir sürü insan var.
Ama benim sıkıntım şu: dediğim gibi hayat yeterince kısa ve biz zaten hayatta kalmak için sevmediğimiz şeyleri yapmak için zorlanmış şekilde yaşıyoruz. En azından nadiren bulduğum, boş zamanlarda sevmediğim şeyleri yapmak istemiyorum haklı olarak.
Pekiyi bu tür insanlarla nasıl başa çıkarız? Bir takım yöntemler var. Mesela;


1. Görmemezlikten gel: anlatsın dursun hiç oralı olma. Sadece “Değil mi, dimi” vb. kelimeleri yakalamaya çalışın, duyduğunuzda da “hıhı, evet, tabi” gibi cevaplar verin.
2. Rencide edin: anlatırken kurduğu en ufak hatalı kelimeyi bile yakalayıp, gıcık gıcık gülerek onu tekrar edin, yüzüne vurun.
3. Üzerine çıkın (fiziksel olarak değil tabi ki): sürekli lafını kesin, onun anlattığıyla alakalı ya da alakasız her şeyden bahsedebilirsiniz, yeter ki onu konuşturmayın.
4. Bahane uydurup uzaklaşın: bahaneniz ne kadar saçmaysa sizi tekrar esir alma ihtimali o kadar az olur. Hatta bahane uydurmadan direk yanından uzaklaşırsanız çok çok daha etkili olur.
5. Gerçekleri anlatın: alın karşınıza uzun uzun (çok vakit gerektirebilir)konuşun. Anlattıklarının zerre kadar ilginizi çekmediğini anlatın.
İşin kötü yanıysa yukarda yazdıklarımın hiç birinin kesin çözüm olmaması, karşınızdakinin yüzsüzlük seviyesine göre ne yaparsanız yapın aynı muhabbetleri çekebilirsiniz.
Hayat zor.


Hiç yorum yok: