28.11.11

İki Kadın Bir Adam - Son Bölüm


Seren, Sami’ye doğru bir tekme savurdu.  Ancak Sami kedi gibi geriye sıçradı ve tekmeden kurtuldu.
(Bu arada söylemeyi unuttum, Sami ileri seviye bir Kung-Fu ustasıdır.  Arkadaşlığımız da aynı dojoya gitmemizden kaynaklıdır. )
Ancak dikkatimi başka bir şey çekti, Serenin tekmesi hiç öyle bir kız tekmesi gibi değil. Aksine güçlü bir Taek-Won-Do tekmesiydi. Olaylar iyice garipleşmişti. Tam olaya müdahale edecekken kolumdan birisi yakaladı.
-          Dur evladım. Bu bir tesadüf olamaz. Dur ve seyret.
Kolumdan tutan yaşlı bir dedeydi.  Şaşkın bir şekilde “Tamam”  dedim. Zaten gidemezdim çünkü dede kolumu öyle bir tutuyordu ki; yaşlı bir adamın o kadar güçlü ellere sahip olması hiç doğal değildi. Şaşkınlıktan aptal oldum ve en iyisinin dedenin öğüdüne uymak olduğuna karar verdim.
Bu arada Seren, Sami’yi kovalamaya devam ediyordu. Sami de şaşırmıştı. Seren’in attığı tekmeler Sami’ye baya zor anlar yaşatıyordu. Bu arada gözüm Esra’ya ilişti. Esra eteğinin zaten derin olan yırtmacını sonuna kadar ayırmış dikkatli bir şekilde Sami’yi takip ediyordu. Sami ise pür dikkat Seren’in tekmelerinden kaçmaya çalışıyordu. Derken bir anda Esra, Sami’nin ayaklarına daldı ve Sami’yi kaldırdığı gibi yere çarptı. Bu da Tackle dediğimiz, mükemmel sergilenmiş bir Combat Ju Jitsu hareketiydi. Sami yerde tavana bakarak yatıyordu. Çok acısı yok gibiydi, ama şaşkınlıktan sersemlemişti. Bir anda Seren’in topuğunu havada görünce kendine geldi ve yuvarlanarak tekmeden kurtuldu. Kaçmanın işe yaramayacağını anlamıştı ve karşılık veriyordu. Sonuçta karşısında iki tane yetenekli savaş sanatçısı vardı. Seren’in tekmelerine artık alışmıştı ve onlarla başa çıkabiliyordu. Ancak Esra’nın ani tackle’ları işini çok zorlaştırıyordu. Esra’nın etkili bir tackle’ı sonrasında yerden kalkması uzun sürmüş ve kolunu Esra’ya kaptırmış, fena bir şekilde kilitlemişti. Ancak Sami kollarını omuzlarından istediği zaman çıkartabiliyordu. Bu şekilde Esra’nın kilidinden kurtuldu. Hatta kurtulmakla kalmadı ve Esra’nın göğsüne güçlü bir tekme atarak onu etkisiz hale getirdi. Sanırım Esra’nın göğüsleri o kadar büyük olmasaydı daha çok zarar görebilirdi. Yere düşen Esra’yı gören Seren daha da sinirlendi. Ancak siniri yüzünden tekmelerini daha dengesizleşti. Sami artık Seren’in tekmelerinden çok rahat kaçıyordu. Ancak bir türlü uzun bacaklarından fırsat bulup yaklaşamıyordu. Beş dakikanın ardından Seren artık yorulmuştu. Tekmeleri eski hızını kaybetmişti. Sami bu fırsatı değerlendirdi ve Seren’e yarım metre kadar yaklaşıp, çift avuç içi tekniğiyle onu da yere serdi.  Tam bana dönüyordu ki,  yanımdaki dede bir anda sanki Sami’nin yanına ışınlandı ve ensesine bir yumruk atıp yere serdi.  
Bana döndü.
-          Ve sen evladım artık sende bu hikayenin bir parçasısın dedi.
Ne yaptı ne etti anlamadım ama bir anda gözlerim karardı, kendimi yerde buldum.
En son hatırladığım dedenin kahkahalarıydı.

Hiç yorum yok: