Artık günlerim daha güzel geçiyordu. Hatta maaşıma zam bile aldım. Milletin cıvık muhabbetlerinden kurtulmuştum. Kendi kendime mutlu mesut takılıyordum.Bir süre sonra işimin çok yoğun olduğunu ve çok yorulduğumu düşündüler ve bana bir asistan verdiler. Artık yerimden bile kalkmıyordum. Ama canım sıkılmıştı. Bütün işimi asistanım yapıyordu.
Boş vaktim olduğu için üst yönetimin olduğu yerlerde takılmaya başladım. Genel müdür yardımcısıyla samimiyet kurdum. Onu birkaç kadeh içki içmeye davet ettim. İlk başlarda kabul etmedi ama biraz ısrar edince perdelerini indirdi.
Onu, kaliteli bir bara götürdüm. Evli olmasına rağmen pek sakin duracağa benzemiyordu. Eski kurtlardan olduğu her halinden belliydi. Etraftaki güzel kadınlara bakışını görünce, kendisini bildiğim bir masaj salonuna davet ettim. Mutlu sonla biten bir masajın ardından pelte kıvamında ayrıldık salondan. Daha sonraki zamanlarda tekrar ziyarete geldik.
Üstümdeki birisinin yapmaması gereken bir şeyi yaptığına şahit, hatta ön ayak olmuştum. Elimde güzel bir koz vardı ama bunu kullanmayı düşünmüyordum. En azından şimdilik... Çok hızlı hareket etmemek gerekiyordu. Genel müdür yardımcısı kolay lokma gibi görünebilir ama köşeye sıkışınca bir fare bile tehlikelidir.
Bir süredir masaj salonuna gitmiyorduk. Daha doğrusu ben gitmiyormuşum. Orada çalışan kızlardan birisini gördüğümde söyledi. Bizim müdür salonun müdavimi olmuş.
Ertesi gün şirkette gördüğümde kendisine pis bir sırıtış gösterdim. İlk başta o da sırıttı ama daha sonra neden o şekilde güldüğümü anladı ve gülüşü kayboldu. Gün içerisinde kendisine bu pis sırıtışlardan bir kaç tane daha fırlattım. İş çıkışına yakın beni yanına çağırdı.
-Merhaba müdür bey nasılsınız? Dedim
-Teşekkür ederim. dedi.
-Eşiniz nasıl?
Diye sorunca ayağa fırladı.
-Lan şerefsiz çömez! Daha geldiğin gün sıçtığın bok kurumadı. Kimi tehdit ediyon lan sen.
Çok sinirlenmişti. Ama benim sakinliğimi korumam gerekiyordu. Hiç bir şey demedim ve pis sırıtışımla gözlerinin içerisine dik dik baktım. İyice sinirlendi bağırdı çağırdı kendinden geçti. Bir süre sonra yoruldu ve tekrar koltuğuna oturdu.
-Ne istiyorsun?
-Terfi.
-Nasıl bir terfi?
-Seninle aynı pozisyonda olmak istiyorum. Sonuçta bütün işlere tek başına yetişemediğini herkes biliyor. Son zamanlarda da nedense (!) iyice yetişemez oldun.
Sıkıntılı bir iç çekti.
-Tamam bunu düşüneceğim dedi.
-İyi edersin dedim ayrıldım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder