13.6.11

İki Kadın Bir Adam - Üçüncü Bölüm


Ertesi gün akşam 8:45 de restorana gittim. Seren gelmiş, tek başına masada bekliyordu. Esra daha yoktu. işin ilginç yanı Sami de ortalarda yoktu. Bir süre sonra Esra’ da göründü, kırıta kırıta masaya geldi yerleşti. Aradan 10 dakika geçmesine rağmen Sami hâla gelmemişti.
Benim oturduğum masa onların masalarına göre yukarda kalan balkonda olduğu için her şeyi net olarak görebiliyordum. 
Bir süre sonra garson ilk önce Seren’in masasına yanaştı ve bir not bıraktı. Seren notu görünce yüzü düştü. Sanki o heyecanı gitmişti ama yine de menüyü aldı ve sipariş verdi.
Ardından aynı garson Esra’nın masasına yaklaştı ve ona da bir not bıraktı. Esra sinirlendi. Garsona sinirli bir şeyler söyledi, kalkar gibi oldu ama vazgeçti. O da menüyü alıp siparişini verdi.  
Yemeklerini yemeye başladılar. Garson masaların etrafında fır dönüyordu. Sadece iki masayla fevkalade ilgileniyor diğer masalara yaklaşmıyordu bile. Bu olay kızların da dikkatini çekmişti. Neden sadece iki masayla ilgileniliyordu ve neden her iki masada da birer bayan vardı? 
Esra ilk başta Seren’in masasına kaçamak bakışlar atıyordu. Seren, Esra’nın bakışlarıyla birkaç defa karşılaştı ve hemen gözlerini diğer tarafa ya da masaya, yemeğine çevirdi. 
Bir süre daha bakıştıktan sonra Esra garsonu çağırdı. Seren’i göstererek kulağına bir şeyler fısıldadı. Ardından, garson da Seren’in kulağına bir şeyler fısıldadı. Seren hiçbir şey demedi ama yüzü kıpkırmızı oldu.
Esra artık kaçamak bakışlar atmıyor doğrudan Seren’e bakıyordu. Seren’in kıyafeti çok dekolte değildi ama kaslı kolları ve güçlü bacaklarının bir kısmı açıktaydı. Esra da bunları süzüyordu, garsona bir el işareti yaptı ve garson fırlayıp bir kadeh şarap getirip Seren’in masasına bıraktı. Seren ne olduğunu anlamadan Esra onun masasına geldi yan koltuğuna oturdu. 
Seren kafasını iyice masaya gömmüştü ama Esra çok rahattı. Mini eteğiyle bir İtalyan oturuşu sergiliyordu.  Esra sürekli bir şeyler anlatıyor ama Seren hiçbir şey söylemiyor sadece Esra’nın dediklerini onaylarmış gibi başını sallıyordu.
Birkaç dakika sonra Seren, artık başını masadan kaldırmış, iki eliyle şarap kadehine sarılmış, şarabın tadına alışık olmadığından, suratını ekşiterek ufak yudumlar alıyordu, ayrıca gözleri sık sık Esra’nın bacaklarına ve göğüslerine kayıyordu. Bir süre sonra muhabbetleri iyice koyulaştı.  
Seren şarabın etkisiyle iyice rahatlamış ve içini dökmeye başlamıştı. Esra da sandalyesini Seren’in kine iyice yaklaştırmış ve elini beline dolamıştı. Masadan artık kahkahalar yükseliyordu.
Ki Sami bir anda restoranın kapısında belirdi.

Hiç yorum yok: